Ceviz Ekonomisi
Türkiye ceviz yetiştiriciliğinin bugünkü durumu
Cevizin gen merkezleri ve anavatanları arasında yer alan Türkiye, ceviz varlığı ile dünyada önemli bir ülke olarak yer almasına rağmen üretim ve ihracatta maalesef istenen yerde değildir. Ancak son 15 yılda ülkemiz ceviz yetiştiriciliğinde olumlu gelişmeler yaşanmıştır. Son yıllarda aşılı ceviz fidanı üretiminin fidancılık içinde karlı bir üretim kolu haline gelmesi yüzlerce kişiyi aşılı ceviz fidanı üretimine sevk etmiştir. Daha birkaç yıl öncesine kadar ülkemizde çöğür ağaçlarıyla bahçeler kurulurken, günümüzde aşılı fidan aranır hale gelmiştir. Birçok il ve ilçemizde düzenlenen ceviz şenlikleri Türkiye’de ceviz yetiştiriciliğinin son yıllarda geliştiğini göstermektedir. Ceviz şenliklerinin o yöre cevizciliğine ve yörenin ceviz kültürünün tanınmasına olan faydaları kuşkusuzdur. Bitlis ili Adilcevaz ilçesi ve Kırşehir ili Kaman ilçelerinde düzenlenen şenlikler bu yörelerimizin ceviz ile hatırlanmasına neden olmuştur. Tokat ili Niksar ilçesinde başlayan geleneksel ceviz şenlikleri yöre cevizciliğinin Türkiye’ye açılan bir kapısı olmuştur. Yine Çorum İli İskilip ve Oğuzlar ilçesinde başlayan ceviz şenlikleri geleneksel hale gelmiştir. Şebin ceviz çeşidinin orijin yeri olan Şebinkarahisar İlçemizde başlayan ceviz şenlikleri ülkemizde son yıllarda cevize önem verildiğinin bir göstergesidir.
Özel ceviz fidanlık işletmelerinin devlet tarafından denetlenmesi mutlaka gereklidir. Kamu fidanlıkları bilindiği gibi özelleştirilmiştir. 1997-1999 yılları itibarıyla ülkemiz özel sektör ceviz fidancılığında üretilen çeşitlerin büyük bir kısmını Yalova çeşitleri oluşturmaktadır. Özel sektör ceviz fidancılığı yapılan Balıkesir, Denizli, Bursa, Maraş ve Yalova illerinde üretilen fidanların önemli bir kısmı uzun yıllar Yalova orijinli çeşitlere ait fidanlardır. Bu çeşitlerde, karasal iklimin hüküm sürdüğü yerlerde soğuk zararı nedeniyle önemli kayıplar gözlenmektedir. Ülkemizin bir çok yöresinde yapılan ve devam etmekte olan ceviz seleksiyon çalışmalarında seçilen tipler, değişik ekolojik konumlarda denenerek yeni çeşitler bulunmalıdır. Aslında ülkemiz ceviz yetiştiriciliğinin geleceği 1990-2000 li yıllar arasında belirlenmiştir. Çoğaltılan çeşitlerin değişik ekolojik koşullardaki adaptasyon yetenekleri araştırılmadan, yüz binlerce ceviz fidanı ülke kaynakları ile çiftçilerimize dağıtılmıştır. Bölgesel ve yöresel şartlar dikkate alınarak çeşit seçimine gidilmemiştir. Ceviz yetiştiriciliğinin geliştirilmesinde yeni ulusal politikalar oluşturmalıdır. Özellikle kamu destekli yürütülen projelerde binlerce aşılı fidan dağıtılmaktadır. Bu tür projelerden istenilen sonuçların alınması bu projelerin bilimsel bir disiplin içinde yürütülmeleri ile mümkün olacaktır.
Esasen 1990 lı yıllara kadar ülkemiz için ‘ceviz yetiştiriciliği’ tanımı yanlış bir kavram olarak düşünülebilir. Çünkü, 1990’lı yıllara kadar ceviz ülkemizde sınır ağacı, gölge ağacı ve hatıra ağacı olarak dikilmiştir. Türkiye’de kapama ceviz bahçeleri 1990’lı yıllardan sonra kurulmaya başlamıştır.
Ülkemizde son yıllarda ceviz ağacı kesimi hızlanmıştır. Her biri anıt ağaç özelliğinde olan çok değerli bu genetik kaynakları korumak ulusal bir ödevdir. Ülkemiz ceviz üretimi konusunda Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının internet sitesinden verilere ulaşılabilir. Resmi istatistiklere göre yıllık kabuklu ceviz üretimimizin 120.000 ton civarında olduğu görülmektedir. Ancak kişisel görüşüme göre ülkemiz ceviz üretimi 55.000-60.000 ton civarındadır. Üretimin iç talebi karşılayamaması nedeniyle son yıllarda Türkiye çok yüksek miktarlarda ceviz ithal eden bir ülke konumuna gelmiştir.
|